1 Ağustos 2011 Pazartesi

KADINLARIN KENDİLERİNE GÖRE SIRADAN BAŞKALARINA GÖRE AŞIRI İSTEKLERİ







Sevgili Bayanlar
Biliyormusunuz bilmiyorum ama bayan kelimesi yasaklanmış ve hakaretten sayılmış bayanın kök anlamı BAYMAK dan geliyormuş.Buda demektir ki bayan kişi.
Erkeklerin çoğuna göre bize sıradan gelen şeyler onlara bayıcı iç bunaltıcı hatta sıkıcı gelebiliyor.Herkes hayatında hemen hemen her dönem karşı cinsin tam olarak ne istediğini çözmüş değildir.Ne kitaplar mı yazılmadı.Ne günlükler mi tutulmadı.Ne psikologlarla mı görüşülmedi.Hatta herşeye bir el atan İsviçreli bilim adamları buna bile et attılar.Meğer marifet genlerdeymiş.Biyerlerde kodlama hatası var sanırım ki sinyaller yanlış algılanıyor.Kadınların erkeklerden neler istediğini kısaca yazılı olarak belirtmek isterim;
Kadınlar parfüm kokusu,çiçek kokusu,tatlı kokusu gibi kokulara bayılır.Yanındaki erkeğinde kötü kokmasına tahammül edemezler.Özellikle de sigara içen bir adamın sigarayı içtikten sonra seni öpmeye çalışması,aldığı nikotini ağzına burnuna yapıştırması ne kadar iğrenç.Su duş gibi temizlik materyalleri varken suya sabuna dokunmaları tercihdendir.
Zaman bayanları yaşlandırmaz aksine gençleştirir.Lise fotoğraflarıyla şimdiki aynada görüntüsünü kıyaslar daha güzelleştiğini düşünür ve bunu karşı tarafa sorduğunda aynı şeyi duymak ister.
Zamanla göbek yapan eşi sevgilisi koca göbeğine rağmen hala dikkat çekici olduğunu düşünürken.Kendisi bir beden büyüdü diye ''biraz kilo mu aldın sen'' sorusuna mağruz kalmak istemez
Kadın dağınık erkek istemez bu net ve kesindir.Kendi süpürge yaparken arkadan erkek yer silsin toz alsın demez.En azından bardağını çorabını kaldırsın, yatağını düzeltsin der.(Hani diğer işleride yapsa fena olmaz ya)
Erkeklerin futbol aşkına anlam verebilen kadına hiç rastlamadım.Fenerbahçe'nin şampiyonluğu mu ben mi desem.Bi maça satılacağımı bilirim.İlişkimiz nereye gidiyor? Şu işin ucundan azcık tutuver sorusuna yanıt alınmıcağı gibi.Yangında ilk kurtarılacak şey tv,kumandası ve dekoder olacakdır.
Erkek arkadaşınızın arkadaşlarını sevmediğiniz halde sever gibi yapmanın dayanılmaz bir külfettir.Maç muhabbeti,iş muhabbeti,arada yapılan imalı şakalar ve ardından gelen yenge kızmıyorsun dimi gibi laflar nasılda gergin bir gülümseme yaratır bilirim.O anda çivili sopayla dövesin gelir.
Sana herzaman aşık bir adam görmek istersin.İlk aylardaki gibi gözlerinin içine bakarak konuşsun,güzel cümleler sarfetsin,flört döneminin ilk zamanlarındaki gibi devam etsin istersin.Karşı taraftaki hafif durgunluk, ilgisizlik hissi yaratabilir.Hatta zamanla paylaşımlar azalırken 'artık bana bişey anlatmıyorsun'sitemini biz kadınlar sıkça dile getirir oluveririz.Bir özeleştiri yapmam gerekirse sıkça sorulan her soru zorunlu cevap verme hissi yaratır.Zorunluluklar bir zaman sonra sıkar.Zorunda olduğumuz herşey sıkıcıdır.
Kadınlar giyim kuşama meraklıdır.Metropol bir şehirdeyseniz dekolte,mini etek,şort medeniyet kıstasıdır.Bazı maço tabir edilen erkeğin kısıtlaması ilk zamanlar aşkım beni kıskanıyor beni önemsiyor hissinden çok,'bu ne yahu haminne gibi mi gezicez'dedirttirir.Size erkeklik yapıp giydirmediği kıyafetleri Hadise giyse, 'taş gibi hatun' lafı da hatunun kadın hayran sayısında düşüşe neden olan en önemli faktördür diyebilirim
Kadınlar birlikte zaman geçirmekten çok hoşlanır.Erkeği kendisi yanında yokken cluba bara gitsin istemez.Erkekden duyacağı klasik laflar önceden kafasında bellidir.Hayatım sen yokken tadı yok.Zaten sap dolu burası.Erkek muhabbeti aşkım ne olsun maç falan filan konuşuyoruz.Neyse ki biz kadınların kafasında bir avuntu vardır.Sap erkeğin piyasası olmaz.Ama tek başına yada kızlarla çıkan kadının talibi çok olur anlayana...
Biz karşımızdaki gerek bayan gerek erkek,iyi giyinmesini isteriz.Temiz ve özenli.Kot pantolon paçası kıvıran,giydiği tişörtü içine sokan,siyah pantolon altına beyaz çorap giyen erkeğin şansı yoktur.
Her kadın aslında biraz çocuktur.Şımarmak sımartılmak ister.Ellerini birbirine bağlayıp sağa sola yarım dairesel hareketlerle ama sevgiliiiim şurda yemek yiyeliiiiimmm,ama sevgiliiiimmm bu ayakkabı çok güzeeel bana alırmısııınnn ? demeyenimiz yoktur.Bu şımarma hakkı tek şartla kabul edilir bir durum haline gelir.Oda sesi çocuk gibi yapmayıp ağzımızı yaymamak koşuluyla.
Erkeklerin herdaim kibar olmasını isteriz mesela.Arabayla yağmurda su birikintisinden yavaş geçmeyi.Karşıdan karşıya geçerken yol vermesini,otobüs sırasında bayanlara öncelik diyerek yerini bir arkadaki hatta birkaç arkadaki bayana vermesini bekleriz.Biraz film vari yaşamaya çalışırız.Elimizde dosyalarla, köşeden dönerken çarpıştığımız italyan tarzı klasik giyimli erkeğin,özür dilerken mahçup bir ifadeyle kağıtları toplamasını ve özürü telafi için bir kahve ısmarlağını bir defa bile olsa düşünmüşüzdür.
İnsanlar giyimleriyle karşılanır.Kişilikleriyle uğurlanır diye bir laf vardır.Bayan bir ortama girdiğinde çok şıksınız gibi sözlerin yanında yaptığı iş içinde övgü bekler.Her işin zorluğu olduğu gibi işinin sıkıntılarının bilinmesi buna karşı gösterdiği direnç,ortaya koyduğu başarı dillendirilsin ister.Bir nevi ego okşanması diyebiliriz.Hiçde fena olmaz hani.
Biz kadınlar ilgiyi severiz.Vıcık vıcık olmasada gün içinde bikaç defa arayıp hal hatır soran arkadaş yada sevgili bir level daha atlar gönüllerde.
Ciddi kişilikli erkekler hep çekici gelsede.Gülümseyen erkeğin pozitif enerjisi çok yüksektir.Mıknatıs etkisi yapar.Despot nemrut bir adam ne kadar yakışıklı karizma olsa da çekilmezzzz.Ona keza ota b.ka gülen,sürekli pişmiş kelle gibi sırıtan erkek de erimiş jöle gibi görünür gene çekilmez.
Ev haliyle,dip boyaları gelmişken,uykudan yeni uyanmışken,kaşı bıyığı çıkmışken bile o haliyle güzel göründüğünü duymak ister.Ama sevgili bayanlar böyle bir dünya yok.O adamın ya gözünde sorunu vardır.Ya güzellik anlayışında ya da yalancının tekidir kaçınız :)
Sürpriz sever hediye almak isteriz.Özel günler vardır adı üstünde Özel işte.Özel gün özel hediyeler gerektirir.Bir çiçek alsın yeter diyen kadının aslında beklentisi bu gün için maximumdadır.Bir adet gülle,alel acele alınmış hediyeyle böylesi bir günün basite indirgenmesini istemezler.Çünkü kadının kafasında ilişkinin başından beri doğum günümde ne sürpriz yapacak,yıldönümümüz olursa ne alacak düşüncesi hep vardır, çıkmaz.Tabi bu yıldönümü dediğimiz olay dolu dolu bir yıl yada üstü seneler için geçerlidir.Benim gibi yılı dolduramadan yalnız kalan kadınlara ay dönümü kutlaması daha uygun olacaktır.Bu durumlarda hediye sürpriz beklemeyin.Bak bir ay oldu ne güzel seninle olmak diyen sevgili bulduysanız kaçırmayın derim.
Erkekler çaktırılmadan bilinçaltı yoluyla kıskandırılır.Kuaförü kadının en iyi sırdasıdır biliyormusun gibi sözler,erkeğin bilinçaltında kuaförümle çok iyi anlaşıyoruz,beni çok iyi anlıyor,sır saklayabiliyor üstelikde bu bir erkek bilinci uyandırmak için söylenen bir sözdür.Ona takriben bir erkek,bizim ofisteki asistan kız en iyi sırdaşım demesi kadının ayrılma nedenidir.
Evde erkek arkadaş ağırlamak konusu çok zahmetli bir işdir.Evi temizle,mobilyaların yerini değiştir,olmadı aynı yerine geri düzelt,iştah açıcı aperatifler yemekler hazırla,sofra düzenine dikkat et gibi işler gündelik ev işlerinin dışında kendini hem güzel hem becerikliyim imajı vermek içindir.Bak on parmağımda on marifet var diyebilmek içindir.E bu durumda şarabıda erkek seçsin isteriz.
Kısaların hiç şansı yok diyen reklam filmi misali kıllarımızdan kurtulmak için çeşitli yollar seçeriz.Bu yolları açmaya gerek yok son teknoloji lazer bile bizim hizmetimizdeyken.Erkeklerin döş kılı,burun kılı,kulak kılı uzun olsun istemeyiz.Orangutanda kıllı bir canlıdır.Fark yaratmak her koşulda iyidir.Kılda keramet olsaydı kadın lehine kullanmasını iyi bilirdi.( bakınız saç renkleri ve şekilleri)
Evde birlikte vakit geçirmek güzeldir.Karşındakini en iyi ya evde ya tatilde tanırsın lafı bu arada devreye girer.Film izleken duygusal yaklaşımını anlarsın,yemek yerken damak tadını hatta lavaboyu duşu ne sıklıkta kullanması bile ne denli temiz ve özenli olduğunun bir belirtisi olabilir.Güzel sofralar hazırlayıp,slow müzikler eşliğinde dans edebilir mum ışığında itirafcılık oynayabilirsiniz.Evet bunların hepsini yapabilirsiniz fakat sürekli sıklıkta yapılan bu faaliyetler asosyalleştiren unsurlardır.Ev içinde zamanla yayma halleri hayatı monotonlaştırmaktan başka bi işe yaramaz.Monotonlaşan hayatta tv karşısında bir elinde kumanda bir eli göbek kaşıyan adamı yaratır.Aslında doğası gereği erkek böyledir ama kadın bunu kabullenmez.Kadın erkeğin ev rahatına alışmasını istemediği gibi dışarıda da eğlenmesini bilmesini ister.
Erkeğin temizliğinden rahatsız olan kadın tüylerini dikeltmiş kedi gibi davranıp,aslında söylemek istemediği, ayak kokusundan bozulan sinirlerin elektiriklenmesine kapılıp sarfetmemesi gereken sözler sarfedebilir.
-Hergün aynı ayakkabıyı giyersen böyle kokar işte! (!!!!)
Her aranıldığında bizden daha önemli işin yok dermişcesine
-işin mi vardı hayatım geç actın telefonu diye sorarız
Duşa girerken bile yanımıza aldığımız telefonu onunda wc ye girerken bile almasını en doğal hakkımızmış gibi isteriz.Heleki şarj bitme durumu hiç olmaması gereken bir durumdur.Mazallah ararda ulaşamazsak.Hemen aldatıldığımız düşüncesine kapılırız.Siz siz olun ya yedek bataryayla gezin ya da şarjınızın bitmemesine özen gösterin.

DEVAMI Bİ SONRAKİ YAZIMDA :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder